Güvenli bir mesafeden cesur olmak kolaydır.
- It is easy to be brave from a safe distance.
O uzun mesafe yürümeye alışkın.
- He is used to walking long distances.
Bunu uygun bir uzaklıktan sakince gözlemledi.
- He observed this calmly, from a comfortable distance.
Kalabalık güvenli bir uzaklıktan izliyordu.
- The crowd watched from a safe distance.
Araba sürerken kamyonlardan ve diğer araçlardan uzak durun.
- Keep distance from trucks and other vehicles when driving.
Tom perspektife baktı.
- Tom stared into the distance.
Tokyo ve Osaka arasındaki mesafe yaklaşık 10 kilometreymiş diye duydum.
- I heard that the distance between Tokyo and Osaka is about 10 km.
Bilimciler gezegenler arasındaki uzaklıkları kolayca hesaplayabilir.
- Scientists can easily compute the distance between planets.
Tesadüfen arkadaşımın uzakta yürüdüğünü gördüm.
- It happened that I saw my friend walking in the distance.
O, uzakta kürek çeken bir teknenin görüntüsünü gördü.
- She caught sight of a rowing boat in the distance.
He distanced himself from the comments made by some of his colleagues.
The distance to Petersborough is thirty miles.
Then the horse, with muscles strong as steel, distanced the sound.