disquiet, uneasiness, agitation, discontent

listen to the pronunciation of disquiet, uneasiness, agitation, discontent
Englisch - Türkisch

Definition von disquiet, uneasiness, agitation, discontent im Englisch Türkisch wörterbuch

unrest
{i} huzursuzluk

Yabancı yatırımcılar bölgesel politik huzursuzluktan dolayı vazgeçti. - Foreign investors backed off because of regional political unrest.

Huzursuzluk üç gün sürdü. - The unrest lasted three days.

unrest
{i} karışıklık
unrest
{i} (ülkede/kuruluşta/örgütte) huzursuzluk, çalkantı
unrest
kargaşalık
unrest
çalkantı
unrest
kargaşa

Irksal sorunlar genellikle sosyal kargaşa nedenidir. - Racial problems are often the cause of social unrest.

Sivil kargaşa hiçbir yatışma işareti göstermiyor. - The civilian unrest is showing no signs of abating.

unrest
{i} tedirginlik, rahatsızlık
unrest
{i} rahatsızlık
Englisch - Englisch
{i} unrest
disquiet, uneasiness, agitation, discontent
Favoriten