O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
- She doesn't know who built those houses.
O bu evleri kimin yaptığını bilmiyor.
- He doesn't know who built those houses.
Tom kime oy vermesi gerektiğine karar veremedi.
- Tom was unable to decide who he should vote for.
Tom Mary'nin raporu kime teslim edeceğini bildiğini düşündü.
- Tom thought Mary knew who to turn the report in to.
O kadar sisliydi ki onun kim olduğunu söyleyemedim.
- It was so foggy I couldn't tell who it was.
Dün Yamada'ya rastladım, ki onu yıllardır görmemiştim.
- Yesterday I ran into Yamada, whom I hadn't seen in years.