dismal, gloomy, miserable, sad

listen to the pronunciation of dismal, gloomy, miserable, sad
Englisch - Türkisch

Definition von dismal, gloomy, miserable, sad im Englisch Türkisch wörterbuch

uncomfortable
{s} rahatsız

Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm. - I'm sorry if I made you uncomfortable.

Tom rahatsız hissetti. - Tom felt uncomfortable.

uncomfortable
konforsuz
uncomfortable
rahat olmayan
uncomfortable
{s} tatsız

Göğsümde tatsız bir daralma hissettim. - I felt an uncomfortable tightness in my chest.

uncomfortable
nahoş

Ölmeye hazırım. Çok nahoş değildir umarım. - I am ready to die. I hope it's not too uncomfortable.

uncomfortable
{s} rahatsız edici

Rahatsız edici bir sessizlik vardı. - There was an uncomfortable silence.

Ortam rahatsız ediciydi. - The atmosphere was uncomfortable.

Englisch - Englisch
{a} uncomfortable
dismal, gloomy, miserable, sad
Favoriten