disjunctive; as, an alternative conjunction

listen to the pronunciation of disjunctive; as, an alternative conjunction
Englisch - Türkisch

Definition von disjunctive; as, an alternative conjunction im Englisch Türkisch wörterbuch

alternative
{i} alternatif

Teklif ettiğine alternatif yok mudur? - Is there no alternative to what you propose?

Doğru olan cümleleri değiştirmeyiniz. Bunun yerine, doğal-görünen alternatif çeviriler önerebilirsiniz. - Don't change sentences that are correct. You can, instead, submit natural-sounding alternative translations.

alternative
{i} seçenek

Geri çekilmekten başka seçenekleri yoktu. - They had no alternative but to retreat.

Bana seçenek bırakmıyorsun. - You leave me no alternative.

alternative
{i} şık
alternative
{s} öbür
alternative
{s} değişik
alternative
yerine geçebilen
alternative
değişke
alternative
almaşık
alternative
başka

Döğüşmekten başka seçeneğimiz yoktu. - We had no alternative but to fight.

Çalışmaktan başka alternatifimiz yok. - We have no alternative but to work.

alternative
seçimli
alternative
diğer

Diğer alternatiflerin ihtimalini düşünmek için zerre kadar istekli olmadığına inanamıyorum. - I can't believe that you aren't at least willing to consider the possibility of other alternatives.

Diğer alternatifleri dikkate aldın mı? - Did you consider other alternatives?

alternative
iki şeyden biri
alternative
(Tıp) vücudun tabiatını değişitren ve islah eden ilaç
alternative
(Askeri) YEDEK; ALTERNATİF
alternative
Yapacak başka bir şey yoktu
alternative
Başka çarem kalmamıştı
Englisch - Englisch
alternative
disjunctive; as, an alternative conjunction
Favoriten