Tom'un yüzünde bıkkın, ilgisiz bir görünüş vardı.
- Tom had a bored, disinterested look on his face.
Bir ilgisiz üçüncü taraf anlaşmazlığı çözdü.
- A disinterested third party resolved the dispute.
Öğretmenler bütün öğrencilerine tarafsız davranmalılar.
- Teachers should treat all their students impartially.
Tarafsız olmak zorundayım.
- I have to be impartial.
Tom'un yüzünde bıkkın, ilgisiz bir görünüş vardı.
- Tom had a bored, disinterested look on his face.
Bir ilgisiz üçüncü taraf anlaşmazlığı çözdü.
- A disinterested third party resolved the dispute.
Karar adil ve tarafsızdı.
- The verdict was fair and impartial.
Lütfen adil ve tarafsız olun.
- Please be fair and impartial.
Sir, you have a right to that kind of respect, and are arguing for yourself. I am supporting the principle, and am disinterested in doing it, as I have no such right.
Those spotted are usually taught so slowly that they grow disinterested and quit.