Englisch - Türkisch
Definition von discriminating choice; discernment im Englisch Türkisch wörterbuch
- election
- seçim
Lincoln seçimi kazandı.
-Lincoln won the election.
1880 yılının seçim kampanyası heyecan verici değildi.
-The election campaign of 1880 was not exciting.
- election
- saylav
- election
- tercih
- election
- election day seçim günü
- election
- ilcih ebedi saadeti nasip eden ilahi takdir
- election
- election district seçim bölgesi
- election
- (Tıp) Seçme
Sosyal Demokratlar seçim günü yeterince seçmeni harekete geçirmeyi başaracak mı?
-Will the Social Democrats succeed in mobilizing enough voters on Election Day?
Seçim günü, seçmenler Nixon'u seçti.
-On election day, voters chose Nixon.
- election
- (isim) seçim
- election
- election precinct seçim mahallesi
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von discriminating choice; discernment im Englisch Englisch wörterbuch
- election
discriminating choice; discernment
Silbentrennung
dis·cri·mi·nat·ing choice; dis·cern·mentAussprache
Resimler
Historie
Favoriten