Sami ülkeyi keşfediyordu.
- Sami was discovering the country.
Başka bir dil öğrenmek, yeni bir dünya keşfetmek demektir.
- Learning another language means discovering a new world.
Tarihçinin rolü daha az keşfetmek ve onları çevirmek ve açıklamak yerine belgelerin kataloğunu hazırlamaktır.
- The role of the historian is less to discover and catalog documents than to interpret and explain them.
Biz hâlâ kanser için etkili bir tedavi keşfetmek zorundayız.
- We have yet to discover an effective remedy for cancer.
Gerçek bir keşif yolculuğuna çıkmak yeni manzaralar bulmakla olmaz ancak onlara yeni gözlerle bakmakla olur.
- The real journey of discovery doesn't consist in exploring new landscapes but rather in seeing with new eyes.
Araştırma tehlikelidir. Bazen hiç bulmak istemediğin bir şeyi bulursun.
- Searching is dangerous. Sometimes you discover something you didn't at all want to find.
Birinci sınıfın tüm hizmetlerini ve avantajlarını keşfedin.
- Discover all the services and advantages of first class.
Yeni bir dünya keşfedin.
- Discover a new world.
Bugün Ruslar geliyor! Ruslar geliyor! adında bir filmin olduğunu keşfettim.
- Today I discovered that there's a movie called The Russians are coming! The Russians are coming!
Yeni bir yıldız keşfetti.
- He discovered a new star.
Tom bütün kargaşanın ne olduğunu anlamak için dışarı çıktı.
- Tom went outside to discover what all the commotion was about.
This move discovers an attack on a vital pawn.
they seyde the same, and were aggreed that Sir Clegis, Sir Claryon, and Sir Clement the noble, that they sholde dyscover the woodys, bothe the dalys and the downys.
Turning the corner, I discovered a lovely little shop.
I discovered my plans to the rest of the team.
The gust of wind discovered a bone in the sand.
... visit excellent introduction to discovering turkey ...
... Maps are also about exploring and discovering places. ...