Tom yalınayak yürümeye alışkın değildir.
- Tom isn't accustomed to walking barefooted.
Sabah, çimlerin üzerinde çiy yalınayak dokunmak iyidir.
- In the morning, it is good to touch barefoot the dew on the grass.
Çıplak ayakla ateşin üzerinde yürüdü.
- He walked barefoot over the fire.
Çimlerin üzerinde çıplak ayakla dolaşmayı severim.
- I love walking barefoot on the grass.
Çocuklar çıplak ayaklıydılar.
- The children were barefoot.
Tom daima çıplak ayaklıdır.
- Tom is always barefoot.