Englisch - Türkisch
Definition von disappointing; imperfect; unsound im Englisch Türkisch wörterbuch
- hayal kırıklığı, kusurlu, sağlıksız
- insincere
- {s} samimiyetsiz
Tom samimiyetsiz olduğumu düşündüğünü söyledi.
-Tom said he thought I was insincere.
Tom samimiyetsiz görünüyordu.
-Tom seemed insincere.
- insincere
- ikiyüzlü
- insincere
- içtenliksiz
- insincere
- {s} iki yüzlü
- insincere
- insincerity samimiyetsizlik
- insincere
- {s} sadakâtsiz
- insincere
- vefasız
- insincere
- {s} samimi olmayan
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von disappointing; imperfect; unsound im Englisch Englisch wörterbuch
- insincere
disappointing; imperfect; unsound
Silbentrennung
disappointing; imperfect; un·soundAussprache
Resimler
Historie
Favoriten