disadvantage, hindrance; physical disability

listen to the pronunciation of disadvantage, hindrance; physical disability
Englisch - Türkisch

Definition von disadvantage, hindrance; physical disability im Englisch Türkisch wörterbuch

handicap
{i} engel

Tom zihinsel engelli yetişkinlerle çalışır. - Tom works with mentally handicapped adults.

Zayıf görme bir atlet için bir engeldir. - Poor sight is a handicap to an athlete.

handicap
(Politika, Siyaset) mani
handicap
özürlülük
handicap
(yarış/vb.de) daha güçlülere daha zor olmak üzere verilen dezavantaj
handicap
{f} engel koy
handicap
yardıma
handicap
(Askeri) HANDİKAP, ENGEL
handicap
{f} engel olmak, engellemek
handicap
(fiil) engel koymak, engel olmak, ket vurmak
handicap
mânia koymak
handicap
malul
handicap
mentally handicapped geri zekâlı
handicap
{f} engel olmak
handicap
{i} mahzur
handicap
spor engelli koşu
handicap
{i} spor handikap
handicap
{i} sakatlık, özür
handicap
{i} elverişsiz durum
handicap
{i} handikap
Englisch - Englisch
{i} handicap
disadvantage, hindrance; physical disability
Favoriten