It's hard to resist temptation.
- Günaha karşı direnmek gerçekten çok zor.
He stopped resisting, and resigned himself to his fate.
- O direnmekten vazgeçti ve kendini kaderine teslim etti.
We expect heavy resistance.
- Güçlü direnme bekliyoruz.
The man surrendered without resistance.
- Adam direnmeden teslim oldu.
Tom couldn't resist peeking through the keyhole.
- Tom anahtar deliğinden bakmaya direnemedi.
Tom resisted the impulse to kiss Mary.
- Tom Mary'yi öpme dürtüsüne direndi.