Son zamanlardaki olaylar sebebiyle, kendimi işime vermem tamamen imkansız.
- Due to recent events, it is completely impossible for me to focus on my work.
Bayanlar baylar, havaalanındaki bir kaza sebebiyle varışımız gecikecek.
- Ladies and gentlemen, due to an accident at the airport, our arrival will be delayed.
Bugünkü durumumu aileme borçluyum.
- What I am today is due to my parents.
Biriktirdiği serveti şansına ve çok çalışmasına borçlu.
- Her ability to amass a fortune is due to luck and hard work.
Gerekli işlemleri takip etmek zorundayız.
- We have to follow due process.
Ciddi bir eğitim etkisi nedeniyle çocuk tamamen farklı bir kişi haline geldi.
- Due to severe educational influence the child became a wholly different person.
Küresel ısınmadan dolayı, şehirler tamamen batırılmış olabilir.
- Due to global warming, cities could be completely submerged.
Tam olarak düşündükten sonra teklifi kabul ettim.
- I accepted the offer after due consideration.
The river runs due north for about a mile.