directions for making something

listen to the pronunciation of directions for making something
Englisch - Türkisch

Definition von directions for making something im Englisch Türkisch wörterbuch

recipe
{i} yemek tarifi

Tom gizli yemek tarifini benimle paylaşmazdı. - Tom wouldn't share his secret recipe with me.

Delia'nın onlara allerjisi olduğu için bu yemek tarifinden fındıkları çıkarttım. - I've left out the nuts in this recipe because Delia's allergic to them.

formula
{i} mama

Japonya'da bebek mamasında radyoaktif sezyum saptandı. - In Japan, radioactive cesium was detected in baby formula.

formula
{i} formül

Onu kurtaracaksak bir plan formüle etmeliyiz! - We have to formulate a plan if we are to save her!

Formülü bilmemiş olabilir. - He may not have known the formula.

formula
(Tekstil) 1. formül 2. reçete
formula
(İnşaat) formü

Onu yanlış şekilde formüle ettim. - I formulated it wrongly.

Ben bir formül bulmuyorum. - I don't find a formula.

formula
bağıntı
recipe
yemek tarifesi
recipe
(Tıp) alınız
formula
(Tıp) (formulae)
formula
{ç} --s (fôr'myılız)/--e (fôr'myıli)
formula
{i} reçete
formula
usul
formula
{i} mat., kim. formül
formula
ilinti
formula
(Tıp) Reçete, tertip
formula
{i} boş ve anlamsız sözcükler
recipe
(Tıp) Reçete, tertip
Englisch - Englisch
recipe
formula
directions for making something

    Silbentrennung

    di·rec·tions for mak·ing some·thing

    Türkische aussprache

    dayrekşînz fôr meykîng sʌmthîng

    Aussprache

    /dīˈreksʜənz ˈfôr ˈmākəɴɢ ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /daɪˈrɛkʃɪnz ˈfɔːr ˈmeɪkɪŋ ˈsʌmθɪŋ/
Favoriten