(Askeri) CİHETİNE KONMUŞ; CİHETİNE KONULAN: Doğru istikametlere müracaat etmek veya kuzey-güneye göre yöneltmek suretiyle cihetine konmuş bir şey (harita, plancete vesaire)
Englisch - Englisch
Definition von directed, guided; positioned; familiarized im Englisch Englisch wörterbuch