dinlenen

listen to the pronunciation of dinlenen
Türkisch - Englisch
resting
recumbent
dinlenen yumurta
(Denizbilim) resting egg
dinlenen kişi / konu
(Hukuk) subject of the interception
dinlen
lounge
dinlen
rest

I'm just going to rest during the summer vacation. - Yaz tatili sırasında sadece dinleneceğim.

Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay. - Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.

dinlen
{f} rested
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) MÜTENEFFİS
dinlenen
Favoriten