I don't care about your race or age or religion.
- Irkın ya da yaşın ya da dinin umurumda değil.
He got religion on his deathbed.
- O, ölüm döşeğinde dinine kavuştu.
Science is not a religion.
- Bilim bir din değildir.
I don't have a religion and I don't follow any god.
- Benim bir dinim yok ve ben herhangi bir tanrıyı takip etmiyorum.
Tom has a dynamic personality.
- Tom dinamik bir kişiliğe sahiptir.
We blew up a huge rock with dynamite.
- Dinamitle büyük bir kayayı havaya uçurduk.
Unlike his sister, he has retained the religious faith his parents brought him up in.
- Kız kardeşinin aksine, o, ebeveynlerinin ona verdiği dini inancı korudu.
He stared at the faithful miniature of the dinosaur.
- O, dinozorun sadık minyatürüne baktı.
That religious cult has got some pretty off the wall ideas.
- O dini mezhebin bazı acayip fikirleri var.
Atheism isn't a religious belief.
- Ateizm dinî bir inanç değildir.