Tom's mother was a devout Catholic.
- Tom'un annesi dindar bir Katolikti.
Tom was a devout Christian who believed in miracles.
- Tom mucizelere inanan bir dindar bir hristiyandı.
Tom doesn't appear to be very religious.
- Tom çok dindar gibi gözükmüyor.
You're very religious, aren't you?
- Çok dindarsın, değil mi?
Tom had a pious reputation.
- Tom dindar bir üne sahipti.