Who's ready for their din-dins then? Who are Mummy's darling boys?.
Making money is his religion.
- Para kazanmak onun dinidir.
I don't care about your race or age or religion.
- Irkın ya da yaşın ya da dinin umurumda değil.
I don't have a religion and I don't follow any god.
- Benim bir dinim yok ve ben herhangi bir tanrıyı takip etmiyorum.
Buddhism is a religion founded by the Indian Shakyamuni.
- Budizm Hintli Şakyamuni tarafından kurulmuş bir dindir.
Tom has a dynamic personality.
- Tom dinamik bir kişiliğe sahiptir.
Dynamite fishing is extremely destructive to reef ecosystems.
- Dinamit balıkçılığı resif ekosistemler için son derece tahrip edicidir.
I've lost my religious faith.
- Dinsel inancımı yitirdim.
Unlike his sister, he has retained the religious faith his parents brought him up in.
- Kız kardeşinin aksine, o, ebeveynlerinin ona verdiği dini inancı korudu.
That religious cult has got some pretty off the wall ideas.
- O dini mezhebin bazı acayip fikirleri var.
Atheism isn't a religious belief.
- Ateizm dinî bir inanç değildir.
Bush respects all religions.
- Bush bütün dinlere saygı duyuyor.
Certain religions are against organ donation.
- Bazı dinler organ bağışına karşıdır.