Tom wanted to eat a couple of slices of salami.
- Tom birkaç dilim salam yemek istedi.
Would you like a slice of pitaya?
- Bir dilim pitaya istermisiniz?
It's morning here in my time zone.
- Benim zaman dilimimde burada sabah.
I live in the Pacific time zone in the USA.
- ABD'de Pasifik Zaman Dilimi'nde yaşıyorum.
Please cut the pizza into three slices.
- Lütfen pizzayì üç dilim şeklinde kes.
Tom is in the kitchen, cutting up some vegetables.
- Tom mutfakta, bazı sebzeleri dilimliyor.
The Chinese government disbursed the second tranche of the money.
- Çin hükümeti paranın ikinci dilimini ödedi.
Spread it on slices of toast and sprinkle some pine nuts on top.
- Onu tost dilimleri üzerine yayın ve üstüne biraz çam fıstığı serpin.
I put apple slices into some of the doughnuts before I deep-fried them.
- Onları kızgın yağda pişirmeden önce çöreklerin bazılarının içine elma dilimleri koydum.