She is able to speak ten languages.
- O, on dili konuşabiliyor.
Zamenhof, creator of the constructed language Esperanto, was an ophthalmologist.
- Esperanto yapma dilinin yaratıcısı Zamenhof, bir göz doktoruydu.
French is their mother tongue.
- Onların ana dili Fransızca.
I can speak Esperanto as if it's my mother tongue.
- Esperanto'yu ana dilim gibi konuşabiliyorum.
In the Turkish language, there are many Persian words.
- Türk dilinde birçok Farsça kelime vardır.