Türkisch - Englisch
Definition von diktatörlük im Türkisch Englisch wörterbuch
- dictatorship
Belarus has been described by former US secretary of state Condoleezza Rice as the last remaining true dictatorship in the heart of Europe.
-Beyaz Rusya, ABD eski dışişleri bakanı Condoleezza Rice tarafından Avrupa'nın kalbinde kalan son gerçek diktatörlük olarak tanımlanmıştır.
Pinochet applied a military dictatorship.
-Pinochet askeri bir diktatörlük uyguladı.
- despotism
- peremptoriness
- askeri diktatörlük
- caesarism
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von diktatörlük im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Diktatör olma durumu
- Egemen ve mutlak siyasi bir gücün, bir veya birçok kişinin oluşturduğu bir yürütme organınca, denetimsiz olarak yürütüldüğü siyasi düzen
- Bir diktatör tarafından yönetilen ülke
- Egemen ve mutlak siyasi bir gücün, bir veya birçok kişinin oluşturduğu bir yürütme organınca, denetimsiz olarak yürütüldüğü siyasi düzen: "Zafer sonrası için bir zümre diktatörlüğünün hazırlanmakta olduğuna artık inanıyorlardı."- T. Buğra
diktatörlük
Silbentrennung
dik·ta·tör·lükAussprache
Resimler
Historie
Favoriten