She stopped sewing and had some tea.
- Dikiş dikmeyi bıraktı ve biraz çay içti.
There's not enough light in this room for sewing.
- Odada dikiş dikmek için yeterli ışık yok.
We should plant more flowers.
- Biz daha çok çiçek dikmemiz gerekir.
In order to make us and everyone else remember this day, I ask everyone to plant a tree with us.
- Bize ve başka herkese bu günü hatırlatmak için, bizimle birlikte herkese bir ağaç dikmesini rica ediyorum.
Dancing is a perpendicular expression of a horizontal desire.
- Dans, yatay arzunun dikey bir ifadesidir.
She stood bolt upright.
- O civatayı dik durdurdu.
An empty bag can't stand upright.
- Boş torba dik duramaz.
He stared at the steep slope.
- O, dik yamaca bakakaldı.
The climb will be steep and difficult.
- Tırmanış dik ve zor olacak.
There's not enough light in this room for sewing.
- Odada dikiş dikmek için yeterli ışık yok.
Do you have a needle to sew on these buttons?
- Bu düğmeleri dikmek için bir iğnen var mı?
The X-axis is the horizontal axis and the Y-axis is the vertical axis.
- X ekseni yatay eksendir ve Y ekseni dikey eksendir.
Keep away from the vertical cliff! she shouted.
- Dikey kayalıklardan uzak durun! o bağırdı.
I have to plant trees in the garden.
- Bahçeye ağaç dikmek zorundayım.
This statue was erected ten years ago.
- Bu anıt on yıl önce dikildi.
This monument was erected in February, 1985.
- Bu anıt, Şubat 1985'te dikildi.
Everyone's eyes were fixed upon her.
- Herkesin gözleri ona dikildi.
He fixed his eyes on me.
- Gözlerini bana dikti.
Do you have a needle to sew on these buttons?
- Bu düğmeleri dikmek için bir iğnen var mı?
Mother transplanted the flowers to the garden.
- Annem çiçekleri bahçeye dikti.
Tom carefully transplanted the tiny tomato seedlings into his vegetable patch.
- Tom sebze bahçesine minik domates fidelerini dikkatlice dikti.
While driving, mind the potholes.
- Araba sürerken, çukurlara dikkat et.
You should look out for potholes when driving.
- Araba sürerken çukurlara dikkat etmelisin.
There is a sewing machine and an ironing board in the room where Tom used to sleep.
- Tom'un eskiden uyuduğu odada bir dikiş makinesi ve bir ütü masası var.
Would you sew a button on my shirt?
- Gömleğime bir düğme diker misin?
She is sewing a dress.
- O bir elbise dikiyor.
There is a sewing machine and an ironing board in the room where Tom used to sleep.
- Tom'un eskiden uyuduğu odada bir dikiş makinesi ve bir ütü masası var.
How beautiful my sewn drapes are.
- Dikili perdelerim ne kadar güzel.
He sewed a dress for me.
- O benim için bir elbise dikti.
She sewed a button on her coat.
- O, ceketine bir düğme dikti.
Tom carefully transplanted the tiny tomato seedlings into his vegetable patch.
- Tom sebze bahçesine minik domates fidelerini dikkatlice dikti.
Mother transplanted the flowers to the garden.
- Annem çiçekleri bahçeye dikti.
Can you sew on these buttons for me?
- Sen bu düğmeleri benim için dikebilir misin?
Do you have a needle to sew on these buttons?
- Bu düğmeleri dikmek için bir iğnen var mı?
The doctor gave him four stitches.
- Doktor ona dört dikiş attı.
I think Tom needs stitches.
- Sanırım Tom'un dikişlere ihtiyacı var.
Tom is listening intently.
- Tom dikkatle dinliyor.
Tom stared at Mary intently.
- Tom dikkatle Mary'ye baktı.
The higher we climbed, the steeper became the mountain.
- Ne kadar yükseğe tırmanırsak dağlar o kadar dik olur.
The gardener planted a rose tree in the middle of the garden.
- Bahçıvan bahçenin ortasına bir gül ağacı dikti.
In order to make us and everyone else remember this day, I ask everyone to plant a tree with us.
- Bize ve başka herkese bu günü hatırlatmak için, bizimle birlikte herkese bir ağaç dikmesini rica ediyorum.
Tom's a stiff-necked old man.
- Tom dik kafalı yaşlı bir adam.
I've heard that sitting up straight is bad for your back.
- Dik oturmanın sırtın için zararlı olduğunu duydum.
It is hard for an empty sack to stand straight.
- Boş bir çuvalın dik durması zordur.
This morning at the station, her attention was caught by a poster with bold letters.
- Bu sabah istasyonda, kalın harfli bir afiş onun dikkatini çekti.
Some important geometric shapes are the triangle, the square, the rectangle, the circle, the parallelogram and the trapezium.
- Bazı önemli geometrik şekiller üçgen, kare, dikdörtgen, daire, paralelkenar ve ikizkenar yamuktur.
If a triangle has two right angles, it's a square missing one side.
- Bir üçgenin iki dik açısı varsa, o bir kenarı eksik bir karedir.
Do you have a needle to sew on these buttons?
- Bu düğmeleri dikmek için bir iğnen var mı?