I'm the type who likes to think things over very carefully.
- Şeylerin üzerinde çok dikkatlice düşünmeyi seven tipim.
If you're not careful, you might slip and fall on the icy steps.
- Eğer dikkatli olmazsan ,kayabilir ve buzlu basamakların üstüne düşebilirsin.
Tom didn't want to attract attention.
- Tom dikkat çekmek istemiyordu.
By lack of attention, she hit the post with her car.
- Dikkatsizlikten,arabasıyla direğe çarptı.
We should proceed with great caution.
- Büyük bir dikkatle devam etmeliyiz.
Caution, the doors are now closing!
- Dikkat, kapılar şimdi kapanıyor.
Out of consideration to the pig farming industry the name 'pig influenza' has been changed into 'influenza A(H1N1)'.
- Domuz yetiştiriciliği endüstrisini dikkate almazsak 'domuz gribi' adı 'A gribi (H1N1) olarak değişti.
You should take her illness into consideration.
- Onun hastalığına dikkat etmelisin.
He paid no attention to my warning.
- Uyarımı dikkate almadı.
Tom failed to heed warning signs.
- Tom uyarı işaretlerine dikkat edemedi.
Everyone has gone towards the ruin regardless of warnings.
- Herkes uyarıları dikkate almadan harabeye doğru gitti.
He came regardless of my instructions.
- Benim talimatlarımı dikkate almadan geldi.
You should be careful in choosing friends.
- Arkadaş seçerken dikkatli olmalısın.
Be careful interpreting indirect translations. Genders may have changed.
- Dolaylı çevirileri yorumlarken dikkatli ol. Cinsiyetler değişmiş olabilir.
If he'd been there, he'd have told you to mind your manners.
- Orada olsaydı, hareketlerine dikkat etmeni söylerdi.
While driving, mind the potholes.
- Araba sürerken, çukurlara dikkat et.
Beware of falling rocks!
- Düşen kayalara dikkat edin!
Beware of pickpockets.
- Yankesicilere dikkat edin.
If you're not careful, you might slip and fall on the icy steps.
- Eğer dikkatli olmazsan ,kayabilir ve buzlu basamakların üstüne düşebilirsin.
You should be careful in choosing friends.
- Arkadaş seçerken dikkatli olmalısın.
Look out! There's a truck coming!
- Dikkat! Buraya gelen bir kamyon var!
Look out! There's a truck coming!
- Dikkat edin! Gelen bir kamyon var!
Notice how the player uses his elbows.
- Oyuncunun dirseğini nasıl kullandığına dikkat edin.
He took no notice of my advice.
- O, benim tavsiyemi dikkate almadı
In recent years, some Muslim countries have prospered and attracted the attention of the world.
- Son yıllarda, bazı Müslüman ülkeler zenginleşmiş ve dünyanın dikkatini çekmişlerdir.
At last, they began to count down cautiously.
- Sonunda, dikkatlice geri saymaya başladılar.
They gave no heed to the warning.
- Uyarıya dikkat etmediler.
Tom failed to heed warning signs.
- Tom uyarı işaretlerine dikkat edemedi.
Do your work with more attentiveness.
- Biraz daha dikkatli çalışır mısın?
Recent advances in medicine are remarkable.
- Tıptaki son gelişmeler dikkat çekiyor.
She achieved remarkable results.
- O, dikkate değer sonuçlar elde etti.
Watch out mom, these are coming your way!
- Dikkatli olun anne, onlar size doğru geliyor.
Watch out for pickpockets.
- Yankesicilere dikkat edin.
There is one very noteworthy element in this stage.
- Bu aşamada dikkat çeken bir husus vardır.
Please take note of that.
- Lütfen ona dikkat et.
The forest fire occurred through carelessness.
- Orman yangını dikkatsizlik yüzünden oldu.
If you go into the forest, watch out for the ogres who eat children!
- Eğer ormana giderseniz, çocukları yiyen canavarlara dikkat edin!
It's my fault that the cake was burned. I was talking on the phone and didn't notice the time.
- Kekin yanması benim hatamdır. Telefonda konuşuyordum ve zamana dikkat etmedim.
I hope my mistake will escape his notice.
- Hatamın onun dikkatinden kaçacağını umuyorum.
Let the buyer beware.
- Alıcı dikkatli olsun.
Beware of pickpockets here.
- Burada yankesicilere dikkat edin.
Beware of the cockerel. It bites.
- Yavru horoza dikkat edin. O ısırır.
Let the buyer beware.
- Alıcı dikkatli olsun.