dikkatli olmak

listen to the pronunciation of dikkatli olmak
Türkisch - Englisch
watch out
mind
keep one's eyes peeled
be on the ball
be watchful
watch out for
watch one's step
keep one's eyes open
to be careful; to watch out; to take care; to watch one's step
take care
be particular about
take heed
be careful!

Tom wants to be careful not to use too much water. His well is almost dry. - Tom çok fazla su kullanmamak için dikkatli olmak istiyor. Onun kuyusu neredeyse kuru.

You've got to be careful. - Dikkatli olmak zorundasın.

pay heed to
give heed to
reck
be careful

Tom wants to be careful not to use too much water. His well is almost dry. - Tom çok fazla su kullanmamak için dikkatli olmak istiyor. Onun kuyusu neredeyse kuru.

You have to be careful. - Dikkatli olmak zorundasın.

to pay attention
to be careful
be carefully
keep one's eyes skinned
dikkatli olma
{i} vigilance
dikkatli olma
reck
dikkatli olma
carefulness
dikkatli olma
careful

You must be careful not to make him angry. - Onu kızdırmamak için dikkatli olmalısın.

You will hurt yourself if you're not careful. - Eğer dikkatli olmazsan, kendini inciteceksin.

dikkatli olma
being careful
dikkatli olma
thoughtfulness
dikkatli olmak
Favoriten