I carelessly deleted your e-mail address and had to ask Russell in New Zealand for it.
- Ben dikkatsizce e-posta adresini sildim ve onun için Yeni Zelandadaki Russel'den rica etmek zorunda kaldım.
He drove carelessly and had an accident.
- Dikkatsizce sürdü ve bir kaza geçirdi.
He survived an accident last year, but still drives recklessly.
- Geçen yıl bir kaza atlattı ama yine de dikkatsizce araç kullanıyor.
If you drive carelessly, you will miss your turn.
- Eğer dikkatsizce sürersen, sıranı kaçıracaksın.
He drove carelessly and had an accident.
- Dikkatsizce sürdü ve bir kaza geçirdi.