Tom is a remarkable person.
- Tom dikkat çekici bir kişi.
Tom and Mary have achieved remarkable results using their new technique.
- Tom ve Mary, yeni tekniği kullanarak dikkat çekici sonuçlar elde ettiler.
He was conspicuous in his suit.
- O, takım elbisesinin içinde dikkat çekiciydi.
It's too conspicuous.
- Bu çok dikkat çekici değil.
Striking differences existed between the two boys.
- İki oğlan arasında dikkat çekici farklılıklar vardı.