difficulty, situation that requires a solution; question (on a test)

listen to the pronunciation of difficulty, situation that requires a solution; question (on a test)
Englisch - Türkisch

Definition von difficulty, situation that requires a solution; question (on a test) im Englisch Türkisch wörterbuch

problem
problem
problem
sorun

Bu yazılımı derlerken bazı sorunlarla karşılaşıyorum. - I'm having some problems compiling this software.

Bu hayvanın, bazı kalıtsal sorunları varmış gibi görünüyor. - There seems to be some genetic problem with this animal.

problem
{i} muamma
problem
{i} mat. problem
problem
tezli piyes
problem
{i} bilinmez
problem
{s} problemli, problem: problem child problem çocuk
problem
{s} problemli

Bir çocuğu ne kadar şımartırsak, o kadar problemli olur. - The more we spoil a child, the more problematic he will be.

problem
{s} sorun yaratan
problem
{i} sorun, mesele, problem
problem
{s} sorunlu

Erkek arkadaşın sorunlu bir kişi ama bırakmak ya da kopmak için yeterince iyi bir neden değil. - Your boyfriend is a problematic person, but that's not a good enough reason to give up or break off your relationship.

Onlar bize sorunlu çocuklar diyorlar. - They call us problem children.

problem
problem play bir sorunu işleyen oyun
problem
problem child problem çocuk
problem
(isim) problem, sorun, mesele, muamma, bilinmez
Englisch - Englisch
{i} problem
difficulty, situation that requires a solution; question (on a test)
Favoriten