different; unlike; dissimilar; distinct; separate

listen to the pronunciation of different; unlike; dissimilar; distinct; separate
Englisch - Türkisch

Definition von different; unlike; dissimilar; distinct; separate im Englisch Türkisch wörterbuch

diverse
{s} çeşitli
diverse
{s} değişik
diverse
{s} farklı

Biz burada farklı etnik ve ekonomik çıkarlar buluyoruz. - We find diverse ethnic and economic interests here.

Bu dağlarda bulunan tuzlar ve mineraller oldukça farklıdır. - The salts and minerals found in these mountains are quite diverse.

diverse
{s} türlü türlü
diverse
türlü
diverse
çeşit çeşit
Englisch - Englisch
diverse
different; unlike; dissimilar; distinct; separate
Favoriten