die liebe

listen to the pronunciation of die liebe
Deutsch - Türkisch
sevgi

Çocuklar ırk ve din bilmezler. İnsan ayrımı yapmazlar. Ölçütleri sadece sevgidir. Nefreti büyüklerden öğrenirler. - Kinder kennen keine Rasse und keine Religion. Sie machen keine Unterschiede. Ihr Kriterium ist ausschließlich die Liebe. Den Hass lernen sie von den Großen.

Özlemenin nasıl olduğunu unuttuğun an, sevgi bitmiş demektir. - Die Liebe ist vorbei, wenn man vergessen hat, wie es ist, zu vermissen.

Liebe
sevgler
Liebe
sevg
Liebe
severek
Liebe
seviyorsun
Liebe
seviyorum
Liebe
seviş
Liebe
aşık
Liebe
aşık ol
Liebe
aşkım

Bu şarkı bana ilk aşkımın acısını hatırlatıyor - Dieses Lied erinnert mich an meinen ersten Liebeskummer.

Müzik benim ilk aşkımdı ve son aşkım olarak kalacak! - Musik war meine erste Liebe und sie wird auch meine letzte sein!

Liebe
sayın ilgili
liebe
havlı
liebe
canım
liebe
sevgil
liebe
havil
Liebe
{'li: bı} sevi, sevgi, aşk
Liebe
(Gramer) (die) (zu) (-e, -a) …sevgi (dativ)
Liebe
[die] aşk, sevda, sevgi, sevi
Liebe
aşk

Dünyada aşktan daha büyük bir gizem yoktur. - Es gibt in der Welt kein größeres Mysterium als die Liebe.

O tek-taraflı bir aşk ilişkisiydi. - Es war eine einseitige Liebesbeziehung.

Liebe
sevgi

Bizim ilişkimiz çok içten ve sevgi dolu. - Unsere Beziehung ist sehr innig und liebevoll.

Birbirlerini sevgi dolu öptüler. - Die Liebenden küssten einander.

Liebe
sevi

Ben seni senin beni sevdiğinden daha çok seviyorum. - Ich liebe dich mehr, als du mich liebst.

Ben annemi seviyorum ve annem beni seviyor. - Ich liebe meine Mutter, und meine Mutter liebt mich.

Liebe
muhabbet
Englisch - Türkisch

Definition von die liebe im Englisch Türkisch wörterbuch

the love
aşk