di̇yet

listen to the pronunciation of di̇yet
Türkisch - Englisch

Definition von di̇yet im Türkisch Englisch wörterbuch

diyet
diet

She makes sure that her family eats a balanced diet. - Ailesinin dengeli bir diyet yaptığından emin.

The doctor instructed me to go on a diet. - Doktor diyet yapmam için talimat verdi.

diyet
(Tıp) fast
diyet
ransom
diyet
regime

I am adhering to a strict diet regimen. - Ben sıkı bir diyet rejimine bağlı kalıyorum.

diyet
regimen

I am adhering to a strict diet regimen. - Ben sıkı bir diyet rejimine bağlı kalıyorum.

diyet
blood money, wergeld
diyet lifi
(Gıda) dietary fiber
diyet takviyeleri
(Tıp) dietary supplements
diyet uzmanı
dietitian
diyet yapmak
diet

Tom has to go on a diet. - Tom diyet yapmak zorunda.

diyet yemeği
(Gıda) diet meal
diyet ödemek
pay off
diyet yapmak
Go on diet
diyet dizisi
diode array
diyet günlük no
(Bilgisayar) diet log id
diyet günlüğü
(Bilgisayar) diet log
diyet gıda
dietary product
diyet gıda
dietary food
diyet hemşiresi
(Askeri) dietician
diyet kolesterol
(Tıp) dietary cholesterol
diyet proteinleri
(Tıp) dietary proteins
diyet tatlılar
(Gıda) diet desserts
diyet tedavisi
(Tıp) diet therapy
diyet türü
(Bilgisayar) diet type
diyet uygulayan kişi
dieter
diyet uzmanlığı
dietetics
diyet uzmanı
dietician
diyet vermek
prescribe a diet
diyet yazmak
prescribe a diet
diyet yoluyla
dietetically
sınırlı diyet
restricted diet
diyet
blood money
yaralamaktan dolayı alınan az diyet
due to injury received less dietary
kronik diyet
(Pisikoloji, Ruhbilim) chronic dieting
monoton diyet
(Askeri) monotonous diet
tuzsuz diyet
low salt diet
özel diyet
banting
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Para, değer. Kıymet
(Hukuk) Kısas istenmediği veya kısasın olanaksız olduğu durumlarda mal olarak verilen bedel
(Osmanlı Dönemi) Kan bedeli. Yaralanan veya öldürülen bir kimse için en yakın vârisine ödenmesi şer'an hükmolunan para veya mal. Can pahası
diyet
Perhiz, rejim
diyet
Yoksa çolak kalacaktın."- Ö. Seyfettin
diyet
İslam hukukunca öldürme ve yaralamalarda suçlunun ödemek zorunda olduğu para veya mal, kan pahası, kan parası: "Kolunun diyetini ben verdim
diyet
islam hukukuna göre öldürme ve yaralamalarda suçlunun ödemek zorunda olduğu para
diyet
Perhiz
diyet
İslâm hukukunca öldürme ve yaralamalarda suçlunun ödemek zorunda olduğu para veya mal, kan pahası, kan parası
diyet uzmanı
Kişinin sağlığını korumak ve düzeltmek amacıyla beslenmesini düzene koymasını sağlayan kişi, diyetisyen
Diyet
kan parası
Diyet
(Osmanlı Dönemi) MA'KULE
Diyet
kan pahası
bu'diyet
(Osmanlı Dönemi) uzaklık
di̇yet
Favoriten