She makes sure that her family eats a balanced diet.
- Ailesinin dengeli bir diyet yaptığından emin.
The doctor instructed me to go on a diet.
- Doktor diyet yapmam için talimat verdi.
I am adhering to a strict diet regimen.
- Ben sıkı bir diyet rejimine bağlı kalıyorum.
I am adhering to a strict diet regimen.
- Ben sıkı bir diyet rejimine bağlı kalıyorum.
Tom has to go on a diet.
- Tom diyet yapmak zorunda.