di̇si̇pli̇n

listen to the pronunciation of di̇si̇pli̇n
Türkisch - Englisch

Definition von di̇si̇pli̇n im Türkisch Englisch wörterbuch

disiplin
discipline

The university disciplined Mark Zuckerberg for hacking its database. - Üniversite, Mark Zuckerberg'ı veritabanını hacklediği için disipline verdi.

He's not disciplined enough. - O yeterince disiplinli değil.

disiplin
disciplinary

The school is considering disciplinary action. - Okul disiplin eylemi düşünüyor.

disiplin
branch of knowledge, branch of instruction, subject
disiplin altına almak
discipline
disiplin cezaevi
(Askeri) disciplinary barracks
disiplin cezası
disciplinary penalty
disiplin komitesi
(Ticaret) disciplinary committee
disiplin kuran kimse
disciplinarian
disiplin tedbirleri
(Askeri) disciplinary action
disiplin yanlısı
disciplinarian
disiplin kurulu
disciplinary committee
disiplin altına almak
regiment
disiplin altına almak
to discipline
disiplin altına alınmamış
nonregimented
disiplin altında tutmak
keep under
disiplin cezası
disciplinary punishment
disiplin durum raporu
(Askeri) disciplinary situation report
disiplin eylemi
disciplinary action
disiplin eğitim bölüğü
(Askeri) disciplinary training company
disiplin eğitim merkezi
(Askeri) disciplinary training centre
disiplin eğitimi
(Askeri) disciplinary training
disiplin eğitimi
(Askeri) disciplinary exercise
disiplin görevlisi
proctor
disiplin görevlisi
prog
disiplin kararı
(Spor) disciplinary decision
disiplin konusunda katılık
sternness
disiplin kurulu
(Kanun) the board of visitors
disiplin kurulu
(Kanun) board of visitors
disiplin kurulu
(Askeri,Ticaret) disciplinary board
disiplin kurulu
discipline committee
disiplin muhafızı
(Askeri) disciplinary guard
disiplin raporu
(Askeri) disciplinary report
disiplin sağlamak
discipline
disiplin soruşturması
(Kanun) disciplinary proceeding
disiplin suçu
disciplinary action
disiplin suçu
infraction of the rules
disiplin suçu infraction of
the rules
disiplin teknolojileri
(Pisikoloji, Ruhbilim) disciplinary technologies
disiplin yanlısı kimse
disciplinarian
disiplin yolları
corrections
disiplin zabiti
(Askeri) first male
disiplin-moral
(Askeri) discipline morale
disiplin
self discipline
öz-disiplin
(Pisikoloji, Ruhbilim) self-discipline
disiplinler
disciplines
katı disiplin uygulamak
keep a firm hand on
sıkı disiplin
discipline
sıkı disiplin
iron discipline
sıkı disiplin
strictness
sıkı disiplin altına alma
regimentation
Türkisch - Türkisch
(Osmanlı Dönemi) Fr. Uyulması lâzım gelen kaide ve yasaklar
(Osmanlı Dönemi) Nizam ve intizam te'mini için zihnî, ahlâkî, ruhî, cismanî tâlim ve terbiye
disiplin
Bir topluluğun, yasalarına ve düzenle ilgili yazılı veya yazısız kurallarına titizlik ve özenle uyması durumu, sıkı düzen, zapturapt: "Bu, belki de ordu için şart olan disiplin ruhunu bende bulamamış olmalarındandır."- R. N. Güntekin
disiplin
Bir topluluğun, yasalarına ve düzenle ilgili yazılı veya yazısız kurallarına titizlik ve özenle uyması durumu, sıkı düzen, zapturapt
disiplin
Kişilerin içinde yaşadıkları topluluğun genel düşünce ve davranışlarına uymalarını sağlamak amacıyla alınan önlemlerin bütünü: "Bazı kibar semtlerde ve Beyoğlu'nda bu disiplin biraz gevşerdi."- F. R. Atay. Öğretim konusu olan veya olabilecek bilgilerin bütünü, bilim dalı
disiplin
Öğretim konusu olan veya olabilecek bilgilerin bütünü; bilim dalı
disiplin
Kişilerin içinde yaşadıkları topluluğun genel düşünce ve davranışlarına uymalarını sağlamak amacıyla alınan önlemlerin bütünü
disiplin cezası
Disiplin suçlarından birini işleyen kimseye davranışlarının ağırlık derecesine göre verilen ceza
disiplin kurulu
Disiplin kurallarına aykırı davranan kimselerin suçlarını tespit ederek uygun cezaları vermekle görevli kurul
disiplin suçu
Eğitim ve iş hayatında bir kimsenin disiplin yönetmeliğine göre aykırı davranışı
Disiplin
(Hukuk) İNZİBAT
Disiplin
sıkı
di̇si̇pli̇n
Favoriten