Tom doesn't dress like everybody else.
- Tom diğerleri gibi giyinmez.
Tom wondered why Mary wasn't as busy as everybody else.
- Tom, Mary'nin neden diğerleri kadar meşgul olmadığını merak etti.
Some of the students went by bus, and others on foot.
- Bazı öğrenciler otobüsle gitti, diğerleri de yürüyerek gitti.
Some months have thirty days, others thirty one.
- Bazı aylar otuz çeker, diğerleri otuz bir.
Don't be like the rest of them. You're so beautiful just the way you are.
- Diğerleri gibi olma. Sen böyle olduğun gibi çok güzelsin.
Tom isn't like the rest of us.
- Tom diğerlerimiz gibi değil.
All the other languages are easier than Uighur.
- Diğer tüm diller Uygurca'dan daha kolaydır.
80% of all English words come from other languages.
- Tüm İngilizce sözcüklerin %80'i diğer dillerden gelmiştir.
Each house is near another.
- Her ev diğerine yakındır.
In the end she chose another kitten.
- Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.
Our teacher also said that her wedding wouldn't be the same as other people's; we asked how it would be different, but she didn't say.
- Öğretmenimiz ayrıca düğününün diğer insanlarınki ile aynı olmayacağını söyledi;biz nasıl farklı olacağını sorduk fakat o söylemedi.
When I first laid eyes on Tom, I knew he was different from any other man I'd ever met.
- Tom'u ilk kez gördüğümde, onun şimdiye kadar karşılaştığım diğer bir erkekten farklı olduğunu biliyordum.
Some are good at English, and others are good at mathematics.
- Bazıları İngilizcede iyiler,ve diğerleri matematikte iyiler.
You must not depend so much on others.
- Diğerlerine çok fazla bağımlı olmamalısın.
Three other people were singled out for special praise.
- Diğer üç kişi özel övgü için seçildi.
The original and the copy are easily distinguished since the one is much more vivid than the other.
- Biri diğerinden çok daha canlı olduğundan, orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.
Other factors of importance, which make litigation of large corporations more difficult, are the size and complexity of their activities.
- Büyük şirketleri dava etmeyi zorlaştıran diğer önemli etkenler de faaliyetlerinin boyutları ve karmaşıklığıdır.
The other kids at school made fun of him because of his strange accent.
- Garip aksanı yüzünden okuldaki diğer çocuklar onunla dalga geçti.
I lost a glove. Now what should I do with the second one?
- Eldivenin tekini kaybettim. Şimdi diğer tekiyle ne yapmam gerekiyor?
My youngest brother has two children from his first marriage, and another child from his second.
- En küçük erkek kardeşimin ilk evliliğinden iki çocuğu var, ve diğer çocuk ikinci evliliğinden.
Did you consider other alternatives?
- Diğer alternatifleri dikkate aldın mı?
I can't believe that you aren't at least willing to consider the possibility of other alternatives.
- Diğer alternatiflerin ihtimalini düşünmek için zerre kadar istekli olmadığına inanamıyorum.