diğerleri

listen to the pronunciation of diğerleri
Türkisch - Englisch
everybody else

Tom waited with everybody else. - Tom diğerleriyle bekledi.

What does everybody else think? - Diğerleri ne düşünüyor?

others

Some months have thirty days, others thirty one. - Bazı aylar otuz çeker, diğerleri otuz bir.

Some are good at English, and others are good at mathematics. - Bazıları İngilizcede iyiler,ve diğerleri matematikte iyiler.

rest

Tom isn't like the rest of us. - Tom diğerlerimiz gibi değil.

Don't be like the rest of them. You're so beautiful just the way you are. - Diğerleri gibi olma. Sen böyle olduğun gibi çok güzelsin.

diğer
other

I took one, and gave the other apples to my little sister. - Birini ben aldım, diğer elmaları ise küçük kız kardeşime verdim.

When I woke up, all other passengers had gotten off. - Ben uyandığımda, diğer tüm yolcular inmişti.

diğerleri kadar iyi
with the best
diğer
another

In the end she chose another kitten. - Sonunda diğer kedi yavrusunu seçti.

Each house is near another. - Her ev diğerine yakındır.

ve diğerleri
et al
diğer
other; different; another
diğer
forth
diğer
{s} different

He was always different from other children. - O diğer çocuklardan her zaman farklıydı.

Jimmy's pictures were different from other people's. - Jimmy'nin resimleri diğer insanlarınkinden farklıydılar.

diğer
(Bilgisayar) others

You must not depend so much on others. - Diğerlerine çok fazla bağımlı olmamalısın.

Some of the students went by bus, and others on foot. - Bazı öğrenciler otobüsle gitti, diğerleri de yürüyerek gitti.

diğer
(Bilgisayar) alternate
diğer
(Bilgisayar) miscellaneous
diğer
(Bilgisayar) special

Three other people were singled out for special praise. - Diğer üç kişi özel övgü için seçildi.

diğer
(Bilgisayar) more

Other factors of importance, which make litigation of large corporations more difficult, are the size and complexity of their activities. - Büyük şirketleri dava etmeyi zorlaştıran diğer önemli etkenler de faaliyetlerinin boyutları ve karmaşıklığıdır.

Blondes earn 7% more than women with any other hair color. - Sarışınlar diğer saç rengine sahip kadınlardan % 7 daha fazla kazanırlar.

diğer
(Bilgisayar) accent

The other kids at school made fun of him because of his strange accent. - Garip aksanı yüzünden okuldaki diğer çocuklar onunla dalga geçti.

diğer
second

I lost a glove. Now what should I do with the second one? - Eldivenin tekini kaybettim. Şimdi diğer tekiyle ne yapmam gerekiyor?

My youngest brother has two children from his first marriage, and another child from his second. - En küçük erkek kardeşimin ilk evliliğinden iki çocuğu var, ve diğer çocuk ikinci evliliğinden.

diğer
hetero-
diğer
alternative

I can't believe that you aren't at least willing to consider the possibility of other alternatives. - Diğer alternatiflerin ihtimalini düşünmek için zerre kadar istekli olmadığına inanamıyorum.

Did you consider other alternatives? - Diğer alternatifleri dikkate aldın mı?

diğer
farther
Diğer
alternate, alternative
diğer
altered
diğer
other, the other
ve diğerleri
and so forth
ve diğerleri
and so on
Türkisch - Türkisch

Definition von diğerleri im Türkisch Türkisch wörterbuch

diğer
Başka, özge, öteki, öbür
diğer
Başka, özge, öteki, öbür: "Diğer misafirlerimle meşgul olamadım."- Ö. Seyfettin
diğerleri
Favoriten