Tom has two brothers. One lives in Boston and the other one lives in Chicago.
- Tom'un iki erkek kardeşi var. Biri Boston'da diğeri Şikago'da yaşar.
She has two cats. One is white and the other one is black.
- Onun iki kedisi var. Biri beyaz ve diğeri siyah.
She has two cats. One is white and the other one is black.
- Onun iki kedisi var. Biri beyaz ve diğeri siyah.
She's got two cats. One's white and the other is black.
- Onun iki kedisi var. Biri beyaz ve diğeri siyah.
He frequently jumps from one topic to another while he is talking.
- O konuşurken çoğunlukla bir konudan diğerine atlar.
It is one thing to promise, and another to perform.
- Söz vermek bir şeydir, ve diğeri yerine getirmektir.
80% of all English words come from other languages.
- Tüm İngilizce sözcüklerin %80'i diğer dillerden gelmiştir.
All the other languages are easier than Uighur.
- Diğer tüm diller Uygurca'dan daha kolaydır.
Each house is within shouting distance of another.
- Her ev diğerine bağırma mesafesindedir.
It is difficult to translate a poem into another language.
- Bir şiiri diğer bir dile çevirmek zordur.
He was always different from other children.
- O diğer çocuklardan her zaman farklıydı.
Our teacher also said that her wedding wouldn't be the same as other people's; we asked how it would be different, but she didn't say.
- Öğretmenimiz ayrıca düğününün diğer insanlarınki ile aynı olmayacağını söyledi;biz nasıl farklı olacağını sorduk fakat o söylemedi.
Some are good at English, and others are good at mathematics.
- Bazıları İngilizcede iyiler,ve diğerleri matematikte iyiler.
Some of the students went by bus, and others on foot.
- Bazı öğrenciler otobüsle gitti, diğerleri de yürüyerek gitti.
Three other people were singled out for special praise.
- Diğer üç kişi özel övgü için seçildi.
The original and the copy are easily distinguished since the one is much more vivid than the other.
- Biri diğerinden çok daha canlı olduğundan, orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.
I love him more than any of the other boys.
- Ben onu diğer çocukların herhangi birinden daha çok seviyorum.
The other kids at school made fun of him because of his strange accent.
- Garip aksanı yüzünden okuldaki diğer çocuklar onunla dalga geçti.
My youngest brother has two children from his first marriage, and another child from his second.
- En küçük erkek kardeşimin ilk evliliğinden iki çocuğu var, ve diğer çocuk ikinci evliliğinden.
I lost a glove. Now what should I do with the second one?
- Eldivenin tekini kaybettim. Şimdi diğer tekiyle ne yapmam gerekiyor?
I can't believe that you aren't at least willing to consider the possibility of other alternatives.
- Diğer alternatiflerin ihtimalini düşünmek için zerre kadar istekli olmadığına inanamıyorum.
Did you consider other alternatives?
- Diğer alternatifleri dikkate aldın mı?