In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
- 1860'ta Lincoln, Birleşik Devletler başkanlığına seçildi.
Washington is the capital of the United States.
- Washington, Amerika Birleşik Devletleri'nin başkentidir.
The president of the company bribed the government minister.
- Şirketin Başkanı Devlet Bakanına rüşvet verdi.
She's with a government bureau, isn't she?
- O, bir devlet kurumunda çalışıyor, değil mi?
He was raised in the States, but his mother tongue is Japanese.
- O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü ama onun ana dili Japonca.
He was raised in the States, but his mother tongue is Japanese.
- O, Amerika Birleşik Devletleri'nde büyüdü fakat onun ana dili Japonca.
Later, those from many other countries flocked to the United States because they were attracted by reports of great economic opportunities and religious and political freedom.
- Daha sonra, diğer birçok ülkeden olanlar büyük ekonomik imkanlarla ilgili raporlar ve dini ve politik özgürlük tarafından cezbedildikleri için Amerika Birleşik Devletlerine akın ettiler.
These government officials are corrupt.
- Bu devlet memurları rüşvetçidir.
Only high officials had access to the President.
- Devlet başkanına yalnızca yüksek memurlar ulaşabiliyordu.