Tom muazzam bir potansiyele sahiptir.
- Tom has enormous potential.
Soda muazzam miktarda şeker ve kalori içerir.
- Sodas contain enormous amounts of sugar and calories.
Onun kocaman parmakları vardır.
- He has enormous fingers.
Fil kocaman bir yaratıktır.
- The elephant is an enormous creature.
Bir fil çok büyük bir hayvandır.
- An elephant is an enormous animal.
Yeni bina çok büyüktür.
- The new building is enormous.
Kuzenlerim arasında, bilirsiniz, en iri göğüsleri olan bir kız var.
- Among my cousins, you know, there's a girl with the most enormous breasts.
Filler iri bir hayvandır.
- An elephant is an enormous animal.
Yeni bina çok büyüktür.
- The new building is enormous.
Esperanto kesinlikle çok büyük bir zaman kaybı!
- Esperanto is surely an enormous waste of time!
Aşırı derecede eğlendim, inan bana.
- I enjoyed myself enormously, believe me.
all shall be rather enforced than hindered, except they be dismembered, or grievously deformed, infirm, or visited with some enormous hereditary disease is body or mind .