İthalatlar için pazarlar geliştirmek için epeyce çaba sarfedilmektedir.
- Many efforts have been make to develop market for imports.
Yeni bir makine geliştirmek için çok çalıştılar.
- They worked hard in order to develop a new machine.
Hindistan gelişmekte olan bir ülkedir.
- India is a developing country.
Japonya gelişmekte olan ülkelere 2 milyar yenlik bir yardım paketini taahhüt etti.
- Japan guaranteed a 2 billion yen aid package to developing countries.
Eğitim potansiyel yeteneklerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.
- Education aims to develop potential abilities.
Öğrenciler, okuma yeteneklerini geliştirmeliler.
- Students should develop their reading skills.
Please develop this roll of film.
I need to develop my white-square bishop.
Let's see how things develop and then make our decision.
... for those who grasp, who use, who cherish and who develop ideas. ...
... We developers have been developing, trying to develop ...