Yeni bir makine geliştirmek için çok çalıştılar.
- They worked hard in order to develop a new machine.
Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.
- The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.
Aç insanların % 98'i gelişmekte olan ülkelerde yaşar.
- 98% of hungry people live in developing countries.
Türkiye gelişmekte olan bir ülkedir.
- Turkey is a developed country.
Öğrenciler, okuma yeteneklerini geliştirmeliler.
- Students should develop their reading skills.
Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır.
- In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral.
Please develop this roll of film.
I need to develop my white-square bishop.
Let's see how things develop and then make our decision.
... Really, in a sense, where there is stuff, new stuff can develop. ...
... which we would help Iran develop medical isotopes for a research reactor in Tehran if they agreed ...