Bu tablonun değerini belirlemek isterim.
- I'd like to determine the value of this painting.
Bilimsel çalışmalar yoluyla bu kayaların yaşını belirlemek olanaklıdır.
- It is possible to determine the age of these rocks through scientific studies.
Önce ne yapılacağına karar vermeliyiz.
- We should determine what is to be done first.
Avukat eylemin rotasını belirledi.
- The lawyer determined his course of action.
Seyahat için tarihi belirlediler.
- They determined the date for the trip.
Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.
- Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.
Yatmadan önce bu bulmacayı çözmeye karar verdim.
- I'm determined to solve this puzzle before I go to bed.
... the context determines what will pay but actually this to type this ship lies ...
... And then there is, of course, the individual and what determines how successful individuals ...