O kadar umutsuz değilsin.
- You're not that hopeless.
Onlara bunun umutsuz olduğunu söyle.
- Tell them this is hopeless.
Sen gerçekten ümitsizsin.
- You really are hopeless.
Lee durumun ümitsiz olduğunu kabul etmedi.
- Lee did not agree that the situation was hopeless.
I am a woman, friendless, hopeless. -Shakspeare.