desteklenebilir

listen to the pronunciation of desteklenebilir
Türkisch - Englisch
supportable
Capable of being borne, endured, or tolerated; endurable
{a} tolerable, moderate
Capable of being supported, upheld, maintained, or defended
Capable of being supported, maintained, or endured; endurable
{s} endurable, bearable, sufferable
destekle
shore up

Millions of dollars have been spent trying to shore up the company. - Şirketi desteklemeye çalışırken milyonlarca dolar harcandı.

destekle
{f} buttressed
destekle
assisted
destekle
{f} prop

No one is in favor of this proposal. - Kimse bu öneriyi desteklemiyor.

Tom supported the proposal wholeheartedly. - Tom öneriyi yürekten destekledi.

destekle
{f} supported

He supported himself with a stick. - O, kendisini bir baston ile destekledi.

I supported her even against my father. - Hatta babama karşı onu destekledim.

destekle
{f} support

He supported himself with a stick. - O, kendisini bir baston ile destekledi.

He has a wealthy supporter behind him. - Arkasında zengin bir destekleyicisi var.

destekle
{f} shoring
destekle
stick by
destekle
seconding
destekle
{f} seconded

Tom seconded the motion. - Tom hareketi destekledi.

destekle
{f} shore

Millions of dollars have been spent trying to shore up the company. - Şirketi desteklemeye çalışırken milyonlarca dolar harcandı.

destekle
made up of
destekle
{f} countenance
destekle
{f} bracing
destekle
make up of
destekle
{f} buttressing
destekle
{f} supporting

We are not alone in supporting the plan. - Planı desteklemede yalnız değiliz.

Thanks for supporting me. - Beni desteklediğin için teşekkürler.

destekle
back up

I need to find someone to back up Tom's alibi. - Tom'un mazeretini destekleyecek birini bulmalıyım.

It's important to back up claims with evidence. - İddiaları kanıtla desteklemek önemlidir.

destekle
underpinning
destekle
buttress
destekle
underpin
destekle
back#up
desteklenebilir
Favoriten