He fetched a few cushions to prop up her head.
- Onun başını desteklemek için birkaç yastık getirdi.
We must work hard to promote world peace.
- Dünya barışını desteklemek için çok çalışmalıyız.
He worked hard to promote peace.
- O, barışı desteklemek için çok çalıştı.
I'm glad that you want to support this project.
- Bu projeyi desteklemek istemene sevindim.
He made a speech in support of the plan.
- Planı desteklemek için bir konuşma yaptı.
It's important to back up claims with evidence.
- İddiaları kanıtla desteklemek önemlidir.
Tom stayed to back me up.
- Tom beni desteklemek için kaldı.
Ray was willing to corroborate Gary's story, but the police were still unconvinced that either of them were telling the truth.
- Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı.
It's important to back up claims with evidence.
- İddiaları kanıtla desteklemek önemlidir.
Tom stayed to back me up.
- Tom beni desteklemek için kaldı.
He fetched a few cushions to prop up her head.
- Onun başını desteklemek için birkaç yastık getirdi.
Millions of dollars have been spent trying to shore up the company.
- Şirketi desteklemeye çalışırken milyonlarca dolar harcandı.
He made a speech in support of the plan.
- Planı desteklemek için bir konuşma yaptı.
We expected him to support us.
- Onun bizi desteklemesini bekledik.
I'm fed up with always backing you up.
- Sürekli seni desteklemekten bıktım.
Tom supported the proposal wholeheartedly.
- Tom öneriyi yürekten destekledi.
Our surveys indicate that the public would support the proposed legislation.
- Bizim anketler halkın önerilen yasayı destekleyeceğini göstermektedir.
He basically supported the free market system.
- O aslında serbest piyasa sistemini destekledi.
Many leaders supported the compromise.
- Birçok lider uzlaşmayı destekledi.
I made believe that I supported him.
- Onu desteklediğime inandırdım.
Many leaders supported the compromise.
- Birçok lider uzlaşmayı destekledi.
Tom seconded the motion.
- Tom hareketi destekledi.
Millions of dollars have been spent trying to shore up the company.
- Şirketi desteklemeye çalışırken milyonlarca dolar harcandı.
The author states his opinion supporting it with academic research.
- Yazar düşüncesini onu akademik araştırma ile destekleyerek belirtiyor.
I want to thank my friends and family for supporting me.
- Beni destekledikleri için arkadaşlarıma ve aileme teşekkür etmek istiyorum.
I need to find someone to back up Tom's alibi.
- Tom'un mazeretini destekleyecek birini bulmalıyım.
It's important to back up claims with evidence.
- İddiaları kanıtla desteklemek önemlidir.
“Yandex” search engine started supporting Tatar language too.
- Yandex arama motoru Tatar dilini de desteklemeye başladı.
We are not alone in supporting the plan.
- Planı desteklemede yalnız değiliz.