He fetched a few cushions to prop up her head.
- Onun başını desteklemek için birkaç yastık getirdi.
We must work hard to promote world peace.
- Dünya barışını desteklemek için çok çalışmalıyız.
He worked hard to promote peace.
- O, barışı desteklemek için çok çalıştı.
I'm glad that you want to support this project.
- Bu projeyi desteklemek istemene sevindim.
Your duty is to support your family.
- Senin görevin aileni desteklemektir.
It's important to back up claims with evidence.
- İddiaları kanıtla desteklemek önemlidir.
Tom stayed to back me up.
- Tom beni desteklemek için kaldı.
Ray was willing to corroborate Gary's story, but the police were still unconvinced that either of them were telling the truth.
- Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı.
It's important to back up claims with evidence.
- İddiaları kanıtla desteklemek önemlidir.
Tom stayed to back me up.
- Tom beni desteklemek için kaldı.
He fetched a few cushions to prop up her head.
- Onun başını desteklemek için birkaç yastık getirdi.
Millions of dollars have been spent trying to shore up the company.
- Şirketi desteklemeye çalışırken milyonlarca dolar harcandı.
It hasn't been easy for Tom to earn enough money to support his large family.
- Tom'un büyük ailesini desteklemek için yeterli para kazanması kolay değildi.
Your duty is to support your family.
- Senin görevin aileni desteklemektir.
I'm fed up with always backing you up.
- Sürekli seni desteklemekten bıktım.
No one is in favor of this proposal.
- Kimse bu öneriyi desteklemiyor.
Tom supported the proposal wholeheartedly.
- Tom öneriyi yürekten destekledi.
I made believe that I supported him.
- Onu desteklediğime inandırdım.
He basically supported the free market system.
- O aslında serbest piyasa sistemini destekledi.
He has a wealthy supporter behind him.
- Arkasında zengin bir destekleyicisi var.
He supported himself with a stick.
- O, kendisini bir baston ile destekledi.
Tom seconded the motion.
- Tom hareketi destekledi.
Millions of dollars have been spent trying to shore up the company.
- Şirketi desteklemeye çalışırken milyonlarca dolar harcandı.
The author states his opinion supporting it with academic research.
- Yazar düşüncesini onu akademik araştırma ile destekleyerek belirtiyor.
Thanks for supporting me.
- Beni desteklediğin için teşekkürler.
It's important to back up claims with evidence.
- İddiaları kanıtla desteklemek önemlidir.
Tom started to back up.
- Tom desteklemeye başladı.
We are not alone in supporting the plan.
- Planı desteklemede yalnız değiliz.
Almost all of Tom's money goes to supporting his family.
- Tom'un parasının neredeyse hepsi ailesini desteklemeye gidiyor.