O haklı olarak popülerdir.
- He is deservedly popular.
Bunu hak etmek için ne yaptım?
- What did I do to deserve this?
O haklı olarak popülerdir.
- He is deservedly popular.
Hiç hak etmediği, harika bir kadın olan karısından bıkmıştı.
- He was bored with his wife, an excellent woman he didn't deserve.
Herkes hak ettiğini alır.
- Everyone has what he deserves.
Aldığın her şeyi hak ettin.
- You deserved everything you got.
Aldığım cezayı hak ettiğimi düşünmüyorum.
- I don't think that I deserved the punishment I got.
That gentle Lady, whom I loue and serue, / After long suit and weary seruicis, / Did aske me, how I could her loue deserue, / And how she might be sure, that I would neuer swerue.
Grauntemercy,’ seyde the Kynge. ‘And I lyve, Sir Lambegus, I shall deserve hit.’.
This argument deserves a closer examination.