Bu arada, bir noktaya daha dikkatinizi çekmek istiyorum.
- Meanwhile, I want to draw your attention to a point.
Bu arada, zaman tükeniyor.
- Meanwhile, time is running out.
Bu arada, bizimle kalabilirsin.
- Meanwhile, you can stay with us.
Bu arada, zaman tükeniyor.
- Meanwhile, time is running out.
Ben bir saat önce kalktım ve bu arada dişlerimi fırçaladım ve tıraş oldum ve sabah cimnastiğimi yaptım.
- I got up an hour ago and in the meantime I've brushed my teeth, washed and shaved myself and done my morning gymnastics.
Bu arada ne yapabilirim?
- What can I do in the meantime?