What began 21 months ago in the depths of winter cannot end on this autumn night.
- 21 ay önce kışın derinliklerinde başlayan şey bu sonbahar gecesinde sona eremez.
The submarine hid in the depths of the ocean.
- Denizaltı, okyanusun derinliklerinde saklandı.
The submarine hid in the depths of the ocean.
- Denizaltı, okyanusun derinliklerinde saklandı.
The scientists used a bathysphere to explore the depths of the ocean.
- Bilim adamları okyanusun derinliklerini keşfetmek için bir batisfer kullandılar.
How deep is this lake?
- Bu göl ne kadar derin?
The roots of this tree go down deep.
- Bu ağacın kökleri derinlere uzanıyor.
To calculate the capacity, multiply the length by the width by the depth.
- Kapasiteyi hesaplamak için, uzunluğu genişlikle derinlikle çarpın.
I'm afraid my depth perception is very poor.
- Korkarım benim derinlik algım çok zayıf.
This book profoundly impressed me.
- Bu kitap beni derinden etkiledi.
Tom sighed profoundly.
- Tom derinden içini çekti.
Tom's boots sank deep into the snow.
- Tom'un botları karın derinliklerine battı.
Tom used to live deep in the jungle.
- Tom ormanın derinliklerinde yaşardı.
Layla had deep religious convictions.
- Leyla'nın derin dinsel inançları vardı.