What began 21 months ago in the depths of winter cannot end on this autumn night.
- 21 ay önce kışın derinliklerinde başlayan şey bu sonbahar gecesinde sona eremez.
The scientists used a bathysphere to explore the depths of the ocean.
- Bilim adamları okyanusun derinliklerini keşfetmek için bir batisfer kullandılar.
What began 21 months ago in the depths of winter cannot end on this autumn night.
- 21 ay önce kışın derinliklerinde başlayan şey bu sonbahar gecesinde sona eremez.
The scientists used a bathysphere to explore the depths of the ocean.
- Bilim adamları okyanusun derinliklerini keşfetmek için bir batisfer kullandılar.
The Mississippi River is deep and wide.
- Mississippi Nehri derin ve geniştir.
The roots of this tree go down deep.
- Bu ağacın kökleri derinlere uzanıyor.
To calculate the volume, multiply the length by the width by the depth.
- Hacimi hesaplamak için uzunluğu genişlikle ve derinlikle çarp.
I think there must be much gold in the depths of the Earth.
- Bence Dünya'nın derinliklerinde daha fazla altın olmalı.
It had a profound effect on me.
- Benim üzerimde çok derin bir etkisi vardı.
This book profoundly impressed me.
- Bu kitap beni derinden etkiledi.
Tom's boots sank deep into the snow.
- Tom'un botları karın derinliklerine battı.
The treasure was buried in the deepest of the sea.
- Hazine, denizin derinliklerine gömüldü.
Layla had deep religious convictions.
- Leyla'nın derin dinsel inançları vardı.