Having seen him in the picture, I recognized him at once.
- Resimde gördükten sonra, onu derhal tanıdım.
Go at once, otherwise you will be late.
- Derhal git, yoksa geç kalacaksın.
An ambulance arrived immediately.
- Derhal bir ambulans geldi.
He lit another cigarette, but immediately put it out.
- Diğer sigarayı yaktı fakat onu derhal söndürdü.
Tom wants Mary to come here right away.
- Tom, Mary'nin derhal buraya gelmesini istiyor.
I want you to go to Osaka right away.
- Derhal Osaka'ya gitmeni istiyorum.
We must deal with the problem instantly.
- Derhal sorunla ilgilenmeliyiz.
I'll be ready in a jiffy.
- Derhal hazır olacağım.
Tom used to walk into the bar and order three beers right off.
- Tom bara giderdi ve derhal üç bira ısmarlardı.
An ambulance arrived immediately.
- Derhal bir ambulans geldi.
The old man was hit by a car and was immediately taken to the hospital.
- Yaşlı adama bir araba çarptı ve derhal hastaneye götürüldü.
Come and see me right now.
- Derhal gel ve beni gör.
We'll check on it right now.
- Onu derhal kontrol edeceğiz.
We'll be done in no time.
- Derhal hazır olacağız.
We'll check on it right now.
- Onu derhal kontrol edeceğiz.
I will do it right now.
- Onu derhal yapacağım.
I'll be there the first thing in the morning.
- Sabah derhal orada olacağım.
I'll call you first thing in the morning.
- Sabahleyin derhal seni arayacağım.
We have to operate urgently.
- Derhal ameliyat etmek zorundayız.
He promptly coped with the situation.
- O durumla derhal baş etmişti.
We must deal with the problem instantly.
- Derhal sorunla ilgilenmeliyiz.