Türkisch - Englisch
Definition von denizaltıcı im Türkisch Englisch wörterbuch
- submariner
- A pitcher that throws with an underhand motion
Jones was a submariner and could often confuse a batter with his unorthodox delivery.
- a member of the crew of a submarine
- A submariner is a sailor or other person who goes in a submarine. a sailor living and working in a submarine
- {i} crew member of a submarine
- denizaltı
- {i} submarine
The submarine finally came to the surface.
-Denizaltı sonunda yüzeye çıktı.
The submarine can dive up to a 1000 feet.
-Denizaltı 1000 fite kadar dalabilir.
- denizaltı
- sub
The submarine had to break through a thin sheet of ice to surface.
-Denizaltı yüzeye doğru ince bir buz tabakasını yarıp geçmek zorunda kaldı.
A submarine can travel over and under the water.
-Bir denizaltı, su yüzünde ve su altında yolculuk edebilir.
- denizaltı
- undersea
A tsunami is a series of waves caused by earthquakes or undersea volcanic eruptions.
-Bir tsunami, depremlerin veya denizaltı volkanik patlamalarının neden olduğu bir dizi dalgadır.
- denizaltı
- (a) submarine
- denizaltı
- submarine, undersea
- denizaltı
- open, exposed to the open sea
- denizaltı
- submarine, sub; submarine, undersea
- denizaltı
- submersible
Relevante Übersetzungen
Türkisch - Türkisch
Definition von denizaltıcı im Türkisch Türkisch wörterbuch
- Denizaltılarda görevli kimse
- DENiZALTI
- Deniz yüzeyinin altında ve üstünde yol alabilen savaş gemisi, tahtelbahir
- Denizaltı
- tahtelbahir
- Denizaltı
- (Hukuk) TAHTELBAHRİ
Relevante Übersetzungen
denizaltıcı
Silbentrennung
de·ni·zal·tı·cıResimler
Historie
Favoriten