There's a guy named Tom Jackson on death row.
- Ölüm koğuşunda Tom Jackson denilen bir adam var.
I don't remember anyone named Tom.
- Tom denilen birini hatırlamıyorum.
This is what is called a 'present' in some countries and 'bribery' in others.
- Bu, bazı ülkelerde bir hediye ve diğerlerinde rüşvet denilen şeydir.
Blind people read by touching, using a system of raised dots called Braille.
- Görme engelli insanlar Braille denilen kabartılmış noktalardan oluşan bir sistem kullanarak, dokunarak okurlar.