dener

listen to the pronunciation of dener
Türkisch - Englisch
tries
Plural of try
third-person singular of try
dene
{f} experienced

I am not experienced in driving. - Ben araba sürmede deneyimli değilim.

He is young, but experienced. - O genç ama deneyimli.

dene
(Bilgisayar) try it
dene
{f} tried

When I was young, I tried to read as many books as I could. - Gençken, okuyabildiğim kadar fazla kitap okumayı denedim.

I tried many things but failed after all. - Ben çok şey denedim fakat yine de başarısız oldum.

dene
try out

I'd like to try out this new model before I buy it. - Bu yeni modeli satın almadan önce denemek istiyorum.

He couldn't wait to try out his new surfboard. - Yeni sörf tahtasını denemek için sabırsızlanıyordu.

dene
{f} experiencing
dene
{f} trying

If you want to make your dreams come true, keep on trying. - Hayallerinizi gerçekleştirmek istiyorsanız, denemeye devam edin.

It's no use trying anything. - Bir şey denemenin faydası yok.

dene
assay
dene
{f} try

Linux is a free operating system; you should try it. - Linux ücretsiz bir işletim sistemidir, denemelisiniz.

Please try me for the job. - İş için beni deneyin, lütfen.

dene
{f} experience

He is young, but experienced. - O genç ama deneyimli.

Canada is a good place to go if it's your first experience living abroad. - Eğer yurt dışında ilk yaşama deneyiminse, Kanada gidilecek iyi bir yerdir.

dene
{f} sample

Sami tried a few samples, but he didn't buy. - Sami birkaç örnek denedi ama satın almadı.

Türkisch - Türkisch

Definition von dener im Türkisch Türkisch wörterbuch

dene
Buğday
Englisch - Türkisch

Definition von dener im Englisch Türkisch wörterbuch

dene
deniz kıyısındaki kumlu yol
dene
{i} korulu derin vadi
dene
{i} kum tepeciği
dene
{i} kumlu sahil yolu
dene
deniz kenarında bulunan kumlu yol veya tepe
dener
Favoriten