I am not experienced in driving.
- Ben araba sürmede deneyimli değilim.
He is young, but experienced.
- O genç ama deneyimli.
When I was young, I tried to read as many books as I could.
- Gençken, okuyabildiğim kadar fazla kitap okumayı denedim.
I tried many things but failed after all.
- Ben çok şey denedim fakat yine de başarısız oldum.
I'd like to try out this new model before I buy it.
- Bu yeni modeli satın almadan önce denemek istiyorum.
He couldn't wait to try out his new surfboard.
- Yeni sörf tahtasını denemek için sabırsızlanıyordu.
If you want to make your dreams come true, keep on trying.
- Hayallerinizi gerçekleştirmek istiyorsanız, denemeye devam edin.
It's no use trying anything.
- Bir şey denemenin faydası yok.
Linux is a free operating system; you should try it.
- Linux ücretsiz bir işletim sistemidir, denemelisiniz.
Please try me for the job.
- İş için beni deneyin, lütfen.
He is young, but experienced.
- O genç ama deneyimli.
Canada is a good place to go if it's your first experience living abroad.
- Eğer yurt dışında ilk yaşama deneyiminse, Kanada gidilecek iyi bir yerdir.
Sami tried a few samples, but he didn't buy.
- Sami birkaç örnek denedi ama satın almadı.