All essays must be handed in on time.
- Tüm denemeler zamanında teslim edilmelidir.
Some of the essays are very interesting.
- Denemelerden bazıları çok ilginç.
All of my attempts have failed.
- Bütün denemelerim başarısız oldu.
Masterpieces are only successful attempts.
- Başyapıtlar yalnızca başarılı denemelerdir.
You should try to be more polite.
- Daha kibar olmayı denemelisin.
Tom always wants to try something new.
- Tom her zaman yeni bir şey denemek ister.
You can use Tatoeba to test yourself.
- Kendinizi denemek için Tatoeba'yı kullanabilirsiniz.
Neil Armstrong was a test pilot when he was chosen to be an astronaut.
- Neil Armstrong astronot olmak için seçildiğinde deneme pilotuydu.
Through trial and error, he found the right answer by chance.
- Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu.
Trial and error is essential to progress.
- Deneme yanılma, ilerleme adına çok ehemmiyetlidir.
I had to work on an essay.
- Ben bir deneme üzerinde çalışmak zorunda kaldım.
In his essay Esperanto: European or Asiatic language Claude Piron has shown the similarities between Esperanto and Chinese, thereby putting to rest the notion that Esperanto is purely eurocentric.
- Esperanto: Avrupa veya Asya dili denemesinde Claude Piron, Esperanto ve Çince arasındaki benzerliği gösterdi ve Esperanto'nun yalnızca Avrupa merkezli olduğunu ortaya koydu.
The experiment failed.
- Deneme başarısız oldu.
Tom isn't afraid of experimenting.
- Tom denemekten korkmuyor.
His escape attempt was successful.
- Kaçış denemesi başarılıydı.
Masterpieces are only successful attempts.
- Başyapıtlar yalnızca başarılı denemelerdir.
The end of my probation period is nearing.
- Benim deneme süremin sonu yaklaşıyor.
You're still in your probation period.
- Sen hâlâ deneme sürendesin.
Neil Armstrong was a test pilot when he was chosen to be an astronaut.
- Neil Armstrong astronot olmak için seçildiğinde deneme pilotuydu.
The proof is in the pudding.
- Bir şeyi denemeden bilemezsin.
Could you proofread my essay?
- Denememi düzeltir misin?
Do you want to give it another shot?
- Bir kere daha denemek ister misin?
Would you like to give it another shot?
- Bir kez daha denemek ister misin?
I recommend you try studying a bit harder.
- Biraz daha çok çalışmayı denemeni tavsiye ediyorum.
You might want to try studying in the library.
- Kütüphanede çalışmayı denemek isteyebilirsin.
Tom and Mary's little girl is starting to take her first tentative steps.
- Tom ve Mary'nin küçük kızı ilk deneme adımlarını atmaya başlıyor.